Ayşe'nin hep yaptığı kitabın içeriğini ya da yazarını incelemeden kapak sayfasına bakmak ! Kaç tane kitap satın alındı bu uğurda bazısı içimize işledi kütüphanemizde yer buldu, bazısı sabun köpüğü çıktı ama yine de kapak sayfası uğruna arka raflara yerleşti. İşte anlattığıma benzer şekilde buldum Yakupyan Apartmanı'nı ... ama bu sefer kapak sayfası değil kitabın ismi idi beni kendine çeken. Tınlaması bile güzel geldi kulağıma YAKUPYAN APARTMANI - ALA EL ASVANİ . Yazardan ve kitaptan, hatta sonradan öğrendim ki 2006 yılı Oscar Ödülleri'nde en iyi yabancı film adayları arasına seçilen filminden bi habermişim o güne kadar. Hele hele kitabın özet yazısında, 90'lı yılların Mısır'ında, 1950'li ve 60'lı yıllarda geçerli olan Arap milliyetçiliğinin, çoktan geride kaldığı, SİYASAL İSLAM'ın filizlendiği bir dönemde geçtiğini okuyunca hafiften acımtırak gülerek 'Eh bizde de durumlar benzer' diyerek kitabı satın aldım. Okumadan sevdim aslında ben kitabı, hayran olduğum her önünden geçtiğimde muhakkak kafamı kaldırıp selam verdiğim Beyoğlu'ndaki 102 yıllık Mısır apartmanının kardeşi yaptım ben Yakupyan Apartmanı'nı. Beni, ruhu olan evler, apartmanlar, mekanlar hep etkilemiştir. İçinde yaşanan aşkları, ayrılıkları, doğumları, ölümleri, tarihi kararları, yanlışları, hepsini bilmek isterim, kısa film metrajlar çekerim kafamda her köşesini dolaşırken ... ama doğrusu bu kitabı okurken benim hayal gücüme gerek kalmadı. Nedeni arka kapakta yazılmış. 'Her sınıftan ve çeşitten insanın yaşadığı, geçmişin görkeminin izlerini yitirmekte olan Yakupyan Apartmanı, bir anlamda farklı kültürlerin bir arada barındığı Kahire'nin ve Mısır'ın geçirdiği değişimin de simgesidir. Masumu ve günahlarıyla, dolandırıcısı ve teröristiyle, kadını ve erkeğiyle kitaptaki karakterler modern Mısır'ın farklı yönlerini, değişen değerlerini olağanüstü bir gerçeklikle canlandırmışlardır.'
Evet bu çok doğru ! Yazar Ala El Asvani, kitapta yaşanan adaletsizliklere inat, tüm karakterlere eşit roller dağıtarak her birini güçlü bir şekilde öne çıkarıyor. Bu net rol dağılımı, kalabalık karakterler olunca dönüp kimdi diye sorguladığımız durumları ortadan kaldırıyor ve akıcı, yalın bir dille anlatılan olaylar, yerler, kişiler sayesinde kitap hızla ilerliyor. Zaman zaman kadın olarak isyan duygunuzu da şu yazdıklarıyla kabartıyor : Fifi ona patronun isteklerine 'bir yere kadar' karşılık vermesinin akıllıca olduğunu, hayatın Mısır filmlerinde gördüğü gibi olmadığını anlattı. Ona yıllarca Şanan mağazasında çalışıp patron Talal Bey'e istediği 'bir yere kadar' veren ve şimdi mutlu bir evlilik sürdüren, çocukları olan, kocaları tarafından çok sevilen birçok kız tanıdığını söyledi. ''Ama o kadar uzağa gitmeye ne gerek var?'' diye sordu Fifi, örnek olarak kendini göstererek, iki yıldır dükkanda çalışıyordu ve maaşı yüz liraydı, ama 'KAFASINI' kullanarak bunun üç katını kazanıyordu, hediyeler de cabasıydı. Yine de, başının çaresine bakabilmişti, bakireydi ve namusuna dil uzatacak olanın gözlerini oyardı. Yüzlerce erkek vardı onunla evlenmek isteyen, özellikle parasını tasarruf hesabına yatırıp çeyizi için para biriktirmeye başladığından beri. ... Buydu işte. Talal bey üçüncü günden başlamıştı. İkindi namazından gelmişti ve dükkanda tek bir müşteri yoktu. Talal bey, Busayna'dan, stokdaki değişik malları gösterebilmek için, onunla depoya gelmesini istemişti. Busayna hiçbir şey söylemeden peşinden giderken Fifi ve diğer kızların yüzlerinde müstehzi bir gülümsemenin gölgesini fark etmişti.
Tabi cinselliği, hele İslamiyette cinselliği tüm açıklığı ile yazması, görmezden gelinenleri göstermesi, yaralara parmak basması, kadının acizliğini göz önüne sermesi tabu olan çarpık ilişkilerin İslamiyette'de var olduğunu aleni olarak açıklaması Arap dünyasının hoşuna gitmemiş roman 2002 yılında yayınlandığında ülkesinde büyük tartışmalara yol açmış.
Günümüzde aydın geçinip ılımlı İslamiyeti (ne demekse?) savunanların şiddetle okumasını istediğim bu romanı sizlerle de paylaşmak istedim. Sizin, kapak sayfasından ya da romanın büyülü isminden dolayı değil, sadece tavsiye üzerine okuyacağınız bu kitabı mutlu/romantik sonundan dolayı da seveceğinize nerdeyse %100 eminim.
Sevgilerimle,
Aycan
Evet bu çok doğru ! Yazar Ala El Asvani, kitapta yaşanan adaletsizliklere inat, tüm karakterlere eşit roller dağıtarak her birini güçlü bir şekilde öne çıkarıyor. Bu net rol dağılımı, kalabalık karakterler olunca dönüp kimdi diye sorguladığımız durumları ortadan kaldırıyor ve akıcı, yalın bir dille anlatılan olaylar, yerler, kişiler sayesinde kitap hızla ilerliyor. Zaman zaman kadın olarak isyan duygunuzu da şu yazdıklarıyla kabartıyor : Fifi ona patronun isteklerine 'bir yere kadar' karşılık vermesinin akıllıca olduğunu, hayatın Mısır filmlerinde gördüğü gibi olmadığını anlattı. Ona yıllarca Şanan mağazasında çalışıp patron Talal Bey'e istediği 'bir yere kadar' veren ve şimdi mutlu bir evlilik sürdüren, çocukları olan, kocaları tarafından çok sevilen birçok kız tanıdığını söyledi. ''Ama o kadar uzağa gitmeye ne gerek var?'' diye sordu Fifi, örnek olarak kendini göstererek, iki yıldır dükkanda çalışıyordu ve maaşı yüz liraydı, ama 'KAFASINI' kullanarak bunun üç katını kazanıyordu, hediyeler de cabasıydı. Yine de, başının çaresine bakabilmişti, bakireydi ve namusuna dil uzatacak olanın gözlerini oyardı. Yüzlerce erkek vardı onunla evlenmek isteyen, özellikle parasını tasarruf hesabına yatırıp çeyizi için para biriktirmeye başladığından beri. ... Buydu işte. Talal bey üçüncü günden başlamıştı. İkindi namazından gelmişti ve dükkanda tek bir müşteri yoktu. Talal bey, Busayna'dan, stokdaki değişik malları gösterebilmek için, onunla depoya gelmesini istemişti. Busayna hiçbir şey söylemeden peşinden giderken Fifi ve diğer kızların yüzlerinde müstehzi bir gülümsemenin gölgesini fark etmişti.
Tabi cinselliği, hele İslamiyette cinselliği tüm açıklığı ile yazması, görmezden gelinenleri göstermesi, yaralara parmak basması, kadının acizliğini göz önüne sermesi tabu olan çarpık ilişkilerin İslamiyette'de var olduğunu aleni olarak açıklaması Arap dünyasının hoşuna gitmemiş roman 2002 yılında yayınlandığında ülkesinde büyük tartışmalara yol açmış.
Günümüzde aydın geçinip ılımlı İslamiyeti (ne demekse?) savunanların şiddetle okumasını istediğim bu romanı sizlerle de paylaşmak istedim. Sizin, kapak sayfasından ya da romanın büyülü isminden dolayı değil, sadece tavsiye üzerine okuyacağınız bu kitabı mutlu/romantik sonundan dolayı da seveceğinize nerdeyse %100 eminim.
Sevgilerimle,
Aycan
Not : Aslında sunum kitabım olabilirdi ama dayanamadım yazdım.
4 yorum:
Sevgili Aycan;
Kitabu İstanbul'a döner dönmez alıp okuyacağım..Ziras ben de de senin gibi Apartman ve Sokak ibarelerini barındıran kitaplara dayanamam ve hemen alırım..Yaşanmışlıklar ve bu yaşanmışlıklarla bulabileceğim benzerliklerdir beni de çeken. Zaten Mısır'a her dönem ayrı bir ilgim vardır. Bu kitap bana Necip Mahfuz'un Kahire Üçlemesi'ni hatırlattı ve sunum yapmama neden olan Cebelavi Sokağının Çocuklarını ve Midak Sokağını...Ne zamandır bunlar hakkında yazı yazacaktım hatırlamama sebep olduğun için sağol.
Sevgiler
Billur
Bu kitabı piyasada bulamıyorum. Bana yardımcı olabilir misiniz?
Bir ödevim için konu kaynağı olarak seçmiştim.
Herşeyi daha ucuza alman tek Tık yolu
http://www.evimshopping.com/
info@evimshopping.com
Yorum Gönder