8 Ekim 2012 Pazartesi

Unutama Beni


Bazı geceler Nehir bana çocukluk anılarımı, okuldaki haylazlıklarımı, anneannemin bana baktığı zamanlarda yaptığım çocuk densizliklerini defalarca anlattırıyor. Bazen de şarkı söylettiriyor ve dalgasını geçiyor :" Ne o bu şarkı Sarmaşık Gülleri'nden mi? Türkan Şoray mı söylüyordu?" diye. Çünkü gece yatmadam önceki konuşmalarımız eninde sonunda bir Yeşilçam filminin bende bıraktığı ize, oradaki komik sahnelere gelip takılıyor.

Dün gece de  Beyaz Kelebekler'in söylediği Sen Gidince Bak Neler Oldu şarkısını ona söyleyip , arada da Hababam Sınıfı'ndaki Adile Naşit'in oynadığı bölümü zaman zaman taklit ederek



gecemiz şenlenirken sonra -artık yaşlandığım için olsa gerek- biraz da hüzünlü bir şarkı ile sonladı . Unutama Beni.

Esmeray'ın bu şarkısını ilk duyduğumda kaç yaşındaydım hatırlamıyorum ama çok etkilenmiş ve gözyaşlarıma hakim olamamıştım. Ama ilk duyduğum an Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu'nun başrollerini paylaştığı Mahçup Delikanlı filmindeydi. Şarkının Esmeray'a ait olduğunu öğrenene kadar canım çıkmıştı.





Sevgiler
Billur

2 Ekim 2012 Salı

TANRIÇANIN GÖLGESİNDE - Aydan Sümercan




1997 yılında tanıdım Aydan Hanım’ı.

Kleopatra stili kesimli kuzguni saçların çevrelediği, ışıl ışıl parlayan, enerjisi hiç bitmeyecek bir çocuğun haylaz bakışlarına sahip kocaman koyu renk gözlerini gördüğümde, o ufak tefek kadının yaşının çok gerisinde bir ruha sahip olduğunu fark etmiştim. Daha ilk karşılaşmamızda, kendisine karşı içimden sıcak bir enerji akışı olmuştu ve onu tanıdıkça daha fazla sevdim.

Sahip olduğu değil, hissettiği yaşta olan, ama yaşının getirdiği olgunlukla, bilgelik mertebesine erişen, yaşama sımsıkı bağlı, her ânının tadını çıkarmayı ihmal etmeyen, kendini seven, sevdikçe etrafındakilere de sevgi enerjisini aşılayan, yansıttığı ağırbaşlılığına tezat içinde sakladığı çılgın kadının yakasına yapışan Aydan Hanım, benim kendime model aldığım değerli kişilerden biridir.

Yıllarını yazı yazmaya adamış Aydan Hanım. En tanınmış kadın dergilerine editörlük yapmış ve 20-25 yıl önce bu dergilerden birine yazdığı birkaç yazı, bu ilk kitabının doğuş noktası olmuş.

Kendisine örnek aldığı, etkilendiği, günümüze kadar taşıdıkları efsanevi hikâyeleriyle tarihte yerlerini alan kadınları araştırmış, yorumlarını eklemiş. Sanki kitap okumadım da, Aydan Hanım’la kahvelerimizi yudumlarken sohbet ettik.

İlk çağlardan bu yana aşkın varoluşuna sebep, ezilen, horlanan, baş tacı edilen, ilham kaynağı olan kadınlardan biri belki de sizin hayatınıza ışık tutacaktır. Onları farklı bir yorumla tanımak isterseniz Tanrıçanın Gölgesinde’yi okumanızı tavsiye ederim.

Peyman
02.10.2012

İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails