Kitap: Aşk-Memnu
Yazar: Halit Ziya Uşaklıgil
Mekan: Göksu Marina
Tarih: 09.05.2011
Sunucu: Gülden
Türü: Roman
Yayınevi: İlk Basım - Hilmi Kitapevi, Yeni Basım - Özgür Yayınevi
Katılımcılar: Aycan, Ayşe, Belkıs, Billur, Bilgen, Gülda, Peyman, Yonca, Nur
6 yorum:
Sevgili Gülden Abla,
Ellerine sağlık çok güzel bir akşam yaşadık. Özellikle dönem elbiselerini giyip Göksu deresindeki kayık sefamız çok keyifli idi. Ben kitap dan önce diziyi (2008) izlediğimden sürekli bir karşılaştırma durumunda idim. Evet 2008 dizisi ve kitap çok farklı. 1975 dizisini merak ediyorum çünkü kitap ile birebir olduğunu söylediğinde açıkcası onuda hemen izlemek istedim.
Açık ve net bu kitabın dili bana çok ağır geldi. Bir ara bitiremiyeceğimi bile düşündüm ancak bir süre sonra alışıyorsunuz. Tabi parantez içindeki açıklamalarda epey yardımcı oldu yoksa sözlük ile okumak gerekecekti.
Tekrar ellerine sağlık!
Gülden Abla,
Sayenizde çok ama çok güzel bir akşam yaşadık. Göksu’da kayıkla gezinti, kostümler, hazırlıklarınız, detaylı araştırmanız hepsi, hepsi çok hoştu.
Ben zaten romanı da çok sevdim, uzun süredir okumak istiyor ve erteliyordum. Bu vesile ile Halit Ziya dünyasına girmiş oldum. İlk fırsatta en iyi romanı dedikleri Mai ve Siyah’ı da okuyacağım.
Tekrar, tekrar ve tekrar çok teşekkürler. Hepimizin böyle bir akşama ihtiyacı vardı.
Sevgilerimle,
Gülda
Sevgili Gülden Abla,
Her kitap kulübü gecemiz keyifli anılarla benliğimizde yer ediyor. Ama dün akşam gerçekten dillere destandı.
Tematik kıyafetleri giymeyi ne kadar çok sevdiğimi kendi sunum gecelerimden bilirsiniz. Bu sebeple dün akşamın benim usumda apayrı bir yeri oldu.
Tebdil-i kıyafet içinde, Türk musikisinin unutulmaz parçaları eşliğinde Göksu'da yaptığımız sandal keyfi, ilerde torunlarıma anlatabileceğim mükemmel bir hatırayı teşkil ediyor.
Görüyorsun, Halit Ziya'nın dili bizlere de bir nebze olsun bulaştı :)
İlk sayfalarda okumakta çok zorlandım, osmanlıca kelimeler, parantez içindeki tercümeleri beni epeyce yordu. Ama sonraları göz aşinalığı oldu sanırım ve hem Osmanlıca kelimeleri hem de tercümelerini bir bakışta okuma yetisini kazandım.
Bihter'le ilgili bölümlerde gözümün önüne hep Müjde Ar geldi. Ama asla Behlül'de Kıvanç Tatlıtuğ'u gözümün kadrajına oturtamadım. Firdevs Hanım'dan bahsedilen bölümlerde ise Firdevs Hanım'ın pörsümüş fiziğinden bahsedilmesine rağmen gözümün önüne Nebahat Çehre'nin gelmesini engelleyemedim.
Bu keyifli gece ve detaylı sunumun için tekrar çok teşekkür ederim.
Sevgiler,
Peyman
muhteşemsiniz, ellerinize sağlık, fotoğraflar, detaylı anlatım...insanın kitabı okuyası ve eski versiyon diziyi bulup izleyesi geliyor.
sevgilerimle...
Sevgili Gülden Abla;
Öncelikle ellerine ve emeğine sağlık...Dün biraz gergin bir gündü ama Göksu 'da kayıkla gezinti,elimde şemsiye ve en sevdiğim renk olan gök mavisi içinde elbisemle o dönemlerde yaşanan seyranlara katılamasam da bu mesire yerinde kah koşan, kah bir ağacın arkasında gizlice koklaşan, çimenlerin üzerinde uzanmış üzüm yiyen ahalinin hayalleri birbir gözümün önüne geldi....Hatta bir an Adnan Bey'in kayığı ile adeta sürtünürcesine yanımızdan geçip gözlerimizin temas edeceğini zannettim ve mini mni yüreğim helecan içinde kaldı.
Okurken ilk 40 sayfada ben de zorlandım ama eski lügatten bir kaç kelimeyi aklıma yerleştirmiş olmak sonradan beni çok mutlu etti. Artık dilekçelerimi daha anlaşılmaz yazabileceğim:)
İyi ki Aşk-ı Memnu'yu okuduk diyorum...
Sevgiler
Billur
Kız sağol senin yorumunu ödeve yazdım
Yorum Gönder