21 Aralık 2010 Salı

Cyndi Lauper-Memphis Blues

Nişantaşı Valikonağı'ndaki D&R'ın her önünden geçtiğimde -ki aslında hoşlanmıyorum oradan- içeriye illa ki şöyle bir girer bakarım,en son da ofisimin karşısındaki Remzi Kitapevi'ne dalar çıkarım.Sanırım takıntı halini aldı. İçeri girer, yeni çıkanları şöyle evirir çeviririm. Müzik bölümünde de peşine düştüğüm albümler var ise hızlıca bakınırım. Dün de o günlerden biriydi ve müzik albümleri kısmına açıkçası biraz bön ve boş bakarken Cyndi Lauper gözüme takıldı. Evirdim çevirdim, baktım ve aldım: "Memphis Blues" adlı albümü.



Ofise girince bilgisayara taktım ve hemen dinlemeye başladım. Her zaman sinirli ve gergin olan ortaklarımdan birinin "Sen ne yaptığını sanıyorsun ?" bakışlarına "Ne var canım, sen de gel dinle rahatlarsın azıcık..!" diye karşılık veren bakışlarımı yönelterek usul usul yerimde dans etmeye başladım.

Dinledikçe Cyndi Lauper'ın 57 yaşına rağmen sesinin tizliğinden, gençliğinden ve kıvraklığından bir şey kaybetmemiş olduğuna hayret ettim. Cyndi Lauper denilince gözlerimin önüne rengarenk saçları ve çılgın tavırları olan gençliğimden bir kız geliyor her seferinde.



Cyndi Lauper'ı açıkçası yıllar içinde takip etmedim, hatta benim için She's So Unusual ve True Colurs albümünden ötesi hiç yok. 1985 yıllarından Time After Time, Girls Just Want to Have Fun , She Bop gibi şarkıları hepimizin hatırladığına eminim kaldı ki She'i So Unusual albümü gerçekten her eve lazım bir albümdür. Ayrıca True Colors da çok sevdiğim bir şarkıdır.



Cyndi Lauper bu albümü hep yapmak istemiş. Kendi sitesinde bunu şu şekilde ifade ediyor:

"Bu yıllardır yapmak istediğim bir albümdü. Bütün bu güzel şarkılar ve müthiş müzisyenler çok dikkatle seçildi çünkü hayatım boyunca onlara hayran oldum. Allen Toussaint’in ‘Shattered Dreams’ parçası için klavyenin tuşlarına dokununca anladım ki yapmakta olduğumuz şey şon derece özeldi."

Pek çok kez Grammy Ödülü'ne aday gösterilen ve özellikle gay ve lezbiyenlerin hakları konusunda yaptığı çalışmalarla aktivist yönünü de her zaman taze tutmuş Cyndi Lauper kendisini takip etmediğim yıllarda 10 albüm yapmış ve pek çok ödül almış.

57 yaşında ve hala heyacanlı ve isteğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan Lauper ;

" Hala söyleyeceği ve paylaşacağı çok şeyi bulunduğunu, Müzik yapabildiği her bir gün için minnettar olduğunu söylüyor ve dünyanın bir köşesinde onu duymak isteyenler olduğu sürece orada olacağını ve şarkı söyleyeceğini, rol yapacağını ve kalbindekileri yazacağını" belirtiyor.

Sanırım ne yapsa ve söylese devam etmeli... Şimdi bu albümü dinleyince arada neleri kaçırdığımı merak eder oldum.

Yeni albümden JUST YOUR FOOL:



Sevgiler
Billur

4 yorum:

Gulda dedi ki...

İki binli yıllarda olduğumuza eminim. Ama hâlâ Harlem ürkütücü bir yerdi. Metro ile gecenin bir yarısı Harlem’e gidiyor olduğumdan ötürü Ka hafif endişe duymuştu, oradan hatırlıyorum. Çok güzel bir dairede Pelin ile beraber bir çatıda tünemiş sigara içiyorduk. Telefon çaldı, Pelin telefona cevap verip içeri seslendi. Telefonun öbür ucundaki Cyndi Lauper, Pelin’in Yeni Zelandalı kafa diplerine kadar dövmeli, acayip uçuk, bir o kadar da yaratıcı ev arkadaş ile konuşmak istiyordu.

Harlem’in orta yerinde bir çatıda, içmiş ve yorulmuş bir halde “Cyndi Lauper” hâlâ yaşıyor mu diye sordum? İtiraf edeyim “Korkunç bir soruydu!”, hâlâ utanırım. Pelin ile çok güldük. Sonrasında tüm geceyi onun şarkılarını dinleyerek geçirdik, çok keyif aldık. Daha önce hiç dinlememiş olduğum birçok albümü olduğunu o gece keşfettim.

Kadın sürekli küllerinden doğuyor. Harikalar yaratıyor ve en iyi ikinci kim sorusunun tek cevabı. 80’lerden kalan küpelerimi atamamın tek sorumlusu!

Tavrı güzel, kendi güzel, sesi, kulağı – ayrıca kulak yapısı çok güzel dikkatli bakınız- güzel. Yeni albümü evde bağıra çağıra dinlememek budalalık olur nokta.

Billur teşekkürler, beni ancak Cyndi Lauper kendime getirirdi.

Ayşe dedi ki...

Cyndi Lauper,

Golden Girls deki Sophia dediği gibi '' Picture This !.. ''

80 liler -- orta okuldayım Madonna, Michael Jackson ve Cindi Lauper. Tabi daha çokları var ama görüntü, yaratıcılık,ses etc.. olarak en çarpıcı olanları.

Okula saçlarım Madonna gibi küt ve permalı ama Cindy Lauper gibi dağınık. Annem görmesin diye çantamda taşıdığım geçici kırmızı saç boya spreyi ile şeritler atıyordum saçıma. Sağ elimde dantel parmaksız eldiven bi kolumda siyah plastik bilezikler diğerinde fosforlu plastik bilezikler. Gözlerimde apartılı renkler. Ayaklarımda granma dedikleri botlar ve tabik renkli çoraplarla. Ahh ahhh 80 liler böyleydi!...

Bu arada True Colors bence en iyi akustik söylenen şarkılardan biridir.

Peyman dedi ki...

Çılgın bir tarafım vardır ama hiç bir zaman Cyndi Lauper kadar çılgın olmadım.

Gözümün önüne pembe tutu tarzı tüllü eteği, renkli çorapları, botları ve kabarık rengarenk saçları ile dans eden fıkır fıkır bir genç kadın geliyor.

Yeni albümündeki parçasını çok beğendim. 57 yaşına rağmen sesinin berraklığı da dikkat çekici gerçekten.

Bilgen dedi ki...

En kısa zamanda bir Cyndi Lauper albümü almayı düşünüyorum...Bir sürü radyo kanalında aslında ne kadar çok CL şarkısı dinlediğimi düşününce ne kadar güzel şarkılar ürettiğini tekrar hatırladım ve belki de en son albümü bu keyfi yaşamak için bir fırsat..Hatırlattığınız için teşekkürler..
Bu arada 57 mi ? gerçekten inanılmaz enerji dolu ve genç gözüküyor..Sanatçı olmak böyle bir şey..

İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails