Datça tatilimi 4 günle sınırlamamın en önemli nedeni Santana'nın 19 yıl aradan sonra 06.07.2009'da İstanbul'da vereceği konserdi ve 19 yıl önce gidememiştim. Biletleri tam 2.5 ay önce satın almıştık.
Konser mekanının Kuruşçeşme Arena olması beni her ne kadar önceden sıkıntıya soksa da Santana'yı kaçırmak istemiyordum. Nitekim konser mekanı olan Kuruçeşme Arena ses düzeyinin kötü olması, sahnenin sadece önden görülebilmesi, dağınıklığı, arenanın ortasına kurulmuş olan ve uzun boylu olanların bile sahneyi görmesini engelleyici ne amaca hizmet ettiği belli olmayan -olsa da bana saçma gelen- garip kütle, konserin iki küçük ekrana yansıtılması ve birinin görüntüsünün kötülüğünden ötürü zaman zaman Santana'nın bıyığının görünmemesi gibi hususlarla bu sıkıntımın ne kadar haklı olduğunu bana bir kez daha kanıtladı.Konserin başında önümde duran devasa boyutlardaki bir şahsın bir süre sırtını seyrettim [sonradan bir ara bu şahıs gidince esinti çıkıntı!]. Etrafa bakındım. Zıpladım. Zaten trafik nedeni ile ilk şarkının bitiminde girdiğimiz konsere bir süre konstantre olamadım....Konserde yaş oranı da bence yüksekti, gençler vardı ama eski hipi dönemleri temsil etmiş olan ağır ağabeyler de benim gözüme çarpanlar arasındaydı.
Santana konsere Maria Maria adlı şarkısıyla başladı ve sonrasında Gülda'nın deyimiyle "popüler" şarkılarla devam etti. Ben ise havaya "A Love Supreme", "Black Magic Woman", "Oye Como Va" ile girebildiğimi itiraf etmeliyim. Konseri en sevdiğim şarkılardan biri olan Smooth ile bitirmesi [Supernatural albümünde yer alan ve zamanında Grammy ödüllerine boğulan ve yılın şarkısı seçilen Smooth'un yer aldığı bu albüm çok iyidir.Sanırım 1999 idi) ve bisin ardından ise "Jingo " ve " Corazon Espinada" şarkısıyla çalması beni mutlu etti açıkçası. Özellikle Jingo çalınırken sahnenin yanında olan kimi zaman Santana'nın eski ve yeni dönem görüntülerinin yer aldığı barkovizyondan Afrika kabilelerinin danslarının gösterilmesi benim çok hoşuma gitti ve bu duygumun yoğunluğu ile de konser bitiverdi.
Dünyanın 100 gitaristi arasında gösterilen ve bana göre müziği ile her döneme ayak uydurabilen Carlos Santana'yı İstanbul'da dinlemek gerçekten güzeldi...
Sevgiler
Billur
5 yorum:
Kaçırdığıma 100 yıl boyunca pişman olacağım :-))) Keyfini çıkardığınıza sevindim. Yalannnnnnnnn kıskançlıktan çatladım:-((( Neyse bir daha ki yüzyılda inşallah ...
aycan
Konsere ilişkin notlar:
1. Levent Arnavutköy arası 20 dakika sürer diyerek evde oyalanılmayacak.
2. Turkcell VIP bölümüne davetiye bulmaya özen gösterilecek, çünkü kesinlikle boyu 1,58 olanlara uygun bir yer değil. Eğer illa aşağıda izlenecekse, arkadaşım Cem'in (1.90 boy ve uyumlu bir kilo) omzuna çıktığımda hırpalamamak için biraz kilo verilecek.
3. Asla topuklu ayakkabı giyilmeyecek (hep aynı hatayı yapıyorum)
4. Konser sonrası Özsüt ya da Mado gibi bir yerde oturuldu ise asla kahve istenmeyecek.
5. Billur'un Afrika'ya gitme isteği kaçmadan bir yol bulunup onunla Afrika'ya gidilecek.
6. Evde daha çok Santana dinlenilecek ve bir defa daha gelirlerse (19 yılda bir ise işimiz zor) Aycan olmaksızın gidilmeyecek.
Bide müziklerini düet yaptığı müzisyenlerde çıksaydı!..
Bide yanımda +15 yaş büyük Robert... tam bulutların üstünde olurduk(m) :)) -- 7th Heaven!...
(Ayşe)
Konser Notları 2:
1. Bundan sonra biz nereye dersek Aycan oraya gelecek. Mızıklanma yapmayacak.
2.Şu Platinum Kart olanakları daha iyi kullanılacak yoksa bir daha Kuruçeşme Arena'da konsere gidilmeyecek.
3. Cem'in sırtına binilemediği takdirde uzun boylu güçlü erkekler kiralanacak ya da bacaklarımıza sirklerdeki cambazların uzun sırıkları bağlanacak.
4. Ayşe'ye ergeç bir Robert bulacağım ancak mızık yaptığında falakaya yatırılacak.
5. Afrika'ya gidilecek, kabileye katılarak, dans öğrenilecek ve bol bol sevişilecek.
Sevgili Dear Billur,
Robert var Robert var!.. Hangi Robert? Bütün mesele bulmak veya bulmamak önemli olan soru budur !..
Yours greatfully sincerely truelly saygılarımla Ayşe
Yorum Gönder