Sanatsal Aktiveteler Danışmanım Gülda gene günlerden bir gün arayıp bir tenor geliyor, dinlemeden ölmek olmaz dedi. Ben de kabul ettim; Aya İrini'de dünyaca ünlü bir tenor dinlemek fikri klasik müziğe daha fazla vakit ayırmaya karar verdiğimden ötürü kaçırılmayacak bir fırsattı.
Her kim hakkında yazdıysa çağıl çağıl sesi olduğundan dem vurmuştu ve ben de Juan Diego Florez sahneye Borusan Filarmoni Orkestrası eşliğinde çıkıp ağzını açtığında gerçekten -sanırım biraz fazla bir beklenti içine girmiştim - sesi çağıldayacak, Aya İrini'nin duvarları ve kubbesi dakikalarca sesiyle yankılanacak zannettiğimden olsa gerek birazcık ve kısa bir zaman hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf etmeliyim. Bu konuda bir uzman değilim ama Juan Diego Florez'in sesini, seçtiği eserlerden de kaynaklandığını düşünmekle birlikte çok zorlamadığını düşünüyorum. Sahnede kaldığı süre boyunca 6 tane arya söyledi ve bunlar Bellini, Rossini, Donizetti ve Gounad'ın eserleri idi ve kendisi ile yapılan bir söyleşide Donizetti, Rossini ve Bellini'nin eserlerini kolaylıkla okuduğunu ifade ettiğini okuyunca belki de sesini zorlamamış hissine bu nedenden kapıldığımı düşündüm.
Sahne alışı boyunca benim en hoşuma giden arya Charles Gounad'ın Romeo e Giulietta'dan L'amour...Ah léve-toi soleil adlı parçası oldu. Gerçekten yumuşacık bir ifadeyle söyledi. Konserin en hoş yanı üç defa bis yapması idi ve bu sefer söylediklerinden biri Rossini'nin Sevilla Berberi adlı eserindendi ikincisi ise Verdi'nin Rigoletta operasından la donna mobile adlı eseriydi.
Juan Diego Florez aklımda ve ruhumda mütevazı, yumuşacık ve romantik bir izlenim ve duygu bıraktı..... Konserin sonunda her ne kadar en başta çağıldamadığını düşünsem de aslında öyavaş yavaş insanın içine işleyen bir sesi olduğunu belki de güçlü çağıldayan bir şelaleden daha çok heybetli bir biçimde göklerde uçan bir kondorun yükseklerden aşağılara süzülerek zarif ve yumuşak bir biçimde konuşunu andırdığına karar verdim.
Umarım bir gün La Scala'da ve New York Metropolitan Opera Evi'nde bis yapmak üzere sahneye çağrılmasına neden olan Donizetti'nin Alayın Kızı adlı aryasını dinleyebilirim.....
Sevgiler
Billur
2 yorum:
Billur'cuğum;
Eğer yeterince konstanre olabilse idim ve Anne-Sophie Mutter (keman, Lynn Harrell(viyolonsel, Sir André Previn (piyano) üçlüsünün konserine de gidebilse idik, bu sene Müzik Festivali bizim için muhteşem olacaktı.
Ölmeden Önce Yapılacaklara yeni ekler:
Juan Diego Florez'i bir opera evinde izlemek. Çünkü Aya İrini ses düzeni açısından çok yetersiz kalıyordu.
Viyana Devlet Balesinde Ateş Kuşu'nu seyretmek.
Ben biraz çalışıp para biriktireyim.
Sevgili Billur,
Bu konseri kaçırdığıma halen inanamıyorum. Bunun için kendime epey kızgınım. Ben ilk operayı Açık Havada Alessandro Safina'dan dinledim. Bu kadar keyif alacağımı hiç düşünmemiştim ve geçen yıl tekrar Kuruçeşmede dinledim. Yazıktırki bu yıl gelmiyor. Ama bu yıl Mario Frangoulis Kuruçeşmeye geliyor ve bence muhakkak gidilmesi gerekenler listesine alınması lazım (Ayşe)
Yorum Gönder