18 Haziran 2009 Perşembe

LOREENA MCKENNITH-KELTLERİN ELÇİSİ




13.Haziran.2009 akşamı Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu şaşırtıcı bir biçimde doluydu ve ben arkadaşlarımla İKSV'nin düzenlediği konserler ve etkinlikler silsilesinin 2009 yılındaki ilkini yaşamaya başlayacaktım. Yine aramızda en son ne zaman Loreena Mckennith'ı dinlediğimiz hakkında derin tartışmalar yaşadık..13 yıl önce imiş...Bu tespit kesinleşince yılların su gibi geçtiğine, daha geçen yıllarda seyretmiştim dediğim herkesin en az neredeyse bir önceki neslin doğum sancıları çektiği dönemlerde geldiğini anladım ve yaşlanmakla ilgili kötü düşünceler etrafımı sarıverdi...Ancak bu kötü düşünceler bir süreliğine ud, arp, kemençe ve darbuka seslerinin eşlik ettiği müzikleri dinlerken dağıldı ve hüznümü daha katlanılır ve daha anlamlı başka bir yola koyuverdi.


Açıkça itiraf etmek gerekirse Loreena Mckennith'ın müziğini değişik bulmakla birlikte özel bir hayranlığım yok, hatta çok uzun bir süre dinleyemediğimi de itiraf etmeliyim ancak sanatçı olarak seyirci ile iletişimi, her şarkının hikayesini anlatışı, Türkçe'nin güzel bir dil olduğundan bahsetmesi ve klasik de olsa bazı kelimeleri sarfetmesi çok hoşuma gitti . Konserde söylediği çoğu şarkı An Ancient Muse albümündendi ve ben özellikle Gates of İstanbul ile Caravanserai adlı şarkılarını sevdim. Caravanseari adlı şarkısını, Türkiye'de Keltlerin izlerini ararken kervansaray kavramı ile tanıştığını ve insanın evinin sadece uyuduğu, eşyalarını sakladığı bir yerden çok öte anlamları ifade ettiğine dair düşüncelerin etkisinde yazdığını anlattı şarkı öncesinde...Ev ile yuvanın farkını düşünmüş olmalı..

Keltlerin izlerini ararken yolunun Ankara'ya düştüğünden bahsetti...Gordion'u gezdiğini anlattı...Bu ifadeler bana kendisinin yorulmaz bir Kelt takipçisi ve elçisi olduğunu düşündürdü...Yolların, izlerin,köklerin takipçisi bir müzisyen kadın....Yolların, izlerin ve köklerin yansımaları olan bir müzik...Nereden geçtiyse oradaki tınıları içine katan ve çoğalan...Belki de bazı şarkılarda bir atın sırtında saçlarım rüzgarla savrulurken dörtnala gidiyor hissi duymam da bundandır..Yollarımı aşmak, izlerimi bulmak ve köklerime inmek için....Sanırım Loreena Mckennith de tüm bu izleri ve kökleri için yolculukları kendi içine doğru bir yolculuğa mihmandarlık ettiği için yapıyordur...

Düşünceler..Düşünceler....Duygulanımlar...AA! O da ne?! Son Şarkıya Geldik mi?

Loreena Mckennith konserini Never Ending Road ile bitirdi..Bis'i ise Time To Go Evora adlı yani Nilüfer'in ete kemiğe büründürdüğü Çok Uzaklarda ile yaptı. Bir daha gider miyim? Evet giderim....

İyi Yolculuklar
Billur

Hiç yorum yok:

İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails