22 Aralık 2009 Salı

ZEKİ ÖKTEN ANISINA-BİR DEMET MENEKŞE

Evet. Halit Refiğ'in ardından Zeki Ökten'i de kaybettik. Duyduğum zaman ağzımdan çıkan acıklı bir "Ayy!" sonra da ilk aklıma gelen Bir Demet Menekşe adlı filmi oldu. Eğlenceli ve komik bulduğumuz eski Yeşilçam filmlerine yakın ancak sonunda insanın yüreğinde tatlı bir burukluk bırakan, naif, içten, utangaç bir duygusallık içeren bir filmdir Bir Demet Menekşe.



Senaryosu Selim İleri tarafından yazılmış olan bu film 1973 yılı yapımıdır. Filmin başrollerinde Kartal Tibet, Hale Soygazi ve Lale Belkıs vardır. Film boyunca çeşitli müzikler olsa da (örneğin zaman zaman Baba filminin tema müziği) filme asıl damgasını vuran ve film boyunca verilmeye çalışılan yaşanmışlıklardan gelen kıgınlık ve yorgunlukları çok iyi ifade ettiğini düşündüğüm Mikis Theodorakis’in bestesi "Paola, 11099" adlı müziktir.

Film İstanbul sokaklarında vapurlara, otobüslere, dolmuşlara koşuşturan, bire yerden bir başka yere ulaşmaya çalışan insanların görüntüleri ile başlar. Ardından içe dönük ve hüzünlü haliyle Nesrin’e (Hale Soygazi) odaklanır kamera. Nesrin insan yığınları arasında yürümektedir ve düşüncelidir. Sonra bir kuyumcudan içeri girer ve annesinin yüz görümlüğü olan elmas bir yüzüğü satmak ister kuyumcu Yakup’a (Nubar Terziyan). O sırada Yakup’un misafiri olan fabrikatör Kenan Manizade (Kartal Tibet) bu duruma şahit olur ve yüzüğü o alarak bedelini öder.



Nesrin kuyumcudan çıkar ve az ötede güvercin yemi satın alarak güvercinleri besler. Bu sırada Kenan Manizade onu görür ve yanına gelerek yüzüğü geri verebileceğini söylerse Nesrin kabul etmez. İyi görünmediği için Kenan Nesrin’i evine bırakmayı teklif eder ve onu evine bırakır. Nesrin kapana kısılmış gibi hissettiği ve hemen her gün göz yaşı döktüğü hayatından kaçmak istemekte ve Almanya’ya gitme planları yapmaktadır ve yüzüğü de o nedenle elden çıkarmıştır. Nesrin hâlihazırda Butik Candan’da çalışmakta ve yatalak annesi Aliye (Muazzez Kurduoğlu) ve evlenmemiş teyzesi Melahat (Meral Kurtuluş) ile birlikte yaşamaktadır.



Ertesi gün Kenan Nesrin’in iş yerine gelir ve yüzüğü yine geri vermek istediğini söyler ama Nesrin kabul etmez ve yürür gider. Kenan bir menekşe alarak peşinde koşar. Menekşe’nin büyüsüne kapılan Nesrin, Kenan ile biraz sohbeti ilerletmeye karşı koymaz ve beraber Sütiş’e oturup, iki tavukgöğsü sipariş ederler. Ardından Nesrin’in mutsuzluğunun ve hüznünün sebebini öğreniriz.



Nesrin söze “ İlk aşkımdı. İnsan sevip sevmediğini bile hissedemiyor “ diye söze başlar. Mahalleden Halil ile nişanlanmıştır Nesrin.Babasının ölümü ile Halil Nesrin’den uzaklaşmıştır ve onlara sahip çıkmamıştır. Buna bozulan Nesrin durumu belli etmemektedir. Bir gün her şeyini danışıp konuştuğu işyerinde Leyla adındaki arkadaşı ile Halil’i gören Nesrin yıkılır ve nişanı bozar ve mahallede de dile düşer. Hem mahalledekiler rahatsızlık vermekte ve iş arkadaşları da onunla alay etmektedirler.

İçinde yaşadığı hayatın yapaylığından, kısırlığından ve kendinden başka bir şey düşünmeyen karısı Banu’dan (Lale Belkıs) ve yıllarca iş hırsı nedeni ile yaşamdan uzaklaşmış olan Kenan Nesrin’e tutulur çünkü o hep istediği ve arzuladığı saflığı, içtenliği ve sadeliği temsil etmektedir.




Aşkını ifade etmek için bir hediye alan Kenan’ın hediyesini Nesrin “hak ettiği zaman “ kabul etmesi gerektiği için reddeder.Nesrin ile geçirilen mutlu saatlerden sonra eve dönen Kenan karısını oyun masasında bulur. Geldiğinde Kenan’ın yüzüne bakmayan Banu, elindeki kağıtları açınca şans getirdiği için kocasını öper ve oyuna devam eder.



Ertesi gün Kenan’ı iş yerinde ziyarete gelen Banu Kenan’ın Nesrin ile olan randevusuna gidememesine neden olur. Bu durum iş arkadaşları Ayşe (Gülten Ceylan) ve Sevim’in (Yeşim Tan) çok hoşuna gider:

Ayşe: -Mercedes’li yoktu dün kapıda.
Sevim:-Farkettim.Haddini bilsin o da.
Ayşe :-Senin canın yok mu? Bak Ali evleneceksin. Dengi dengine herkes.

İş çıkışında dalgın dalgın eve yürüyen Nesrin komşu Fatma Teyze’yi görmeyince hayatının hatasını yapar: Fatma Teyze:

Bu ne dalgınlık başın önünde…Dik yürü kızım. Damgalı mısın sen? Der.

Nesrin eve ağlayarak ve isyan ederek gelir. Ama Kenan ona Almanya’ya gitme dediği ve güzel bir şeylerin başlangıcında olduğu için de buralardan gidememektedir.Nesrin’in annesi Kenan’ı eve davet eder. Evlilik yıldönümünü unutmuş olan Kenan akşamı Nesrinler’in fakirhanesinde geçirir ve çok mutlu ayrılır. Ama döndüğü sevgisiz dünyasıdır ve Banu’dan azar işitir. Tartışırlarken cebinden Nesrin’in sattığı yüzük düşer ve Banu kendi için olduğunu zannederek sevinir.



Kenan dertleşmek için Yakup’a gider. Yakup ona :

Kötü çağda yaşıyoruz. Hepimizin hayatı kirli.. Herkes kendi derdine düşmüş. Kimsenin kimseyi gördüğü yok. Sırt çeviriyoruz durmadan birbirimizde. Paraya açık gözlerimiz. Sen güzel bir insan bulmuşsun. Tertemiz bir kızcağız. Kıymetini bil Kenan Bey evladım.. Sahip çık. Sahip çık ki, gelecek nesiller dürüstlüğü büsbütün unutmasınlar diye” salıkta bulunur.

O akşam eve düşünceli gelen Kenan yemek sofrasında sessizdir.
Banu : Sen yokken çok yalnız kalıyorum evde. Oyalanacak hiçbirşey bulamıyorum Bir köpek alsak diyorum ha?
Kenan: Oyalanmak için mi?
Banu : Çocuğumuz gibi bakarım ona “
Kenan: Oysa ki bir çocuğumuz olabilirdi.
Banu: Çocuklardan nefret ettiğimi bilirsin. 9 ay boyunca beni sömürecek bir et yığınından daha sevimli der.

Nesrin ile Kenan mutluluk dolu günler geçirmektedirler. Bir gece buluşan Nesrin ve Kenan Nesrin istediği yere giderler ve bir süre Orhan Gencebay’ın şarkısının eşlik ettiği yerde sohbet ederler. Doğumgünü olduğunu öğrenen Kenan bir kulübe gidip sabaha kadar dans etmeyi teklif eder . Kulüpte Nilüfer’in Dünya Dönüyor’u çalarken dans ettikleri sırada Banu’nun arkadaşı Belkıs’a rastlamaları Kenan’ı huzursuz eder.



Ertesi sabah yemeden içmeden Banu’uya koşan Belkıs (Günfer Feray) Olayı ve Nesrin’in alışveriş yaptığı Butik Candan’da çalışan biri olduğunu anlatır. Banu:

-Şaşırmadım. Kocamın kurtulamadığı aşağılık duygusu… Layığını bulmuş sonunda.
-Hiç tahmin etmedin mi?
-Kocamın hayatını araştıracak kadar basit bir kadın olmadım hiçbirzaman (Allahım ne soğuk ve yılan bir kadınsın sen böyle?;!)
-Hayır kızı görmüşlüğün vardır belki
Yerli butiklere gitmediğimi bilirsin (Böyle de ezilir geçilir )



Akşam, Belkıs'ın geldiğini söyleyince Banu , Kenan da onu gördüğünü ve yalnız olmadığını söyleyip her şeyi itiraf eder. Banu inanılmayacak kadar olgun karşılar ve bu arada yüzüğün de Nesrin’e ait olduğunu öğrenir.Kenan her şeyi vermeye razı olduğunu ifade eder.

Ertesi gün Banu Butik Candan’a gelir (Candan Zeki Ökten eşi Güler Ökten ), alışveriş yapar. Yüzüğü gören Nesrin şoka girer. Banu kocasının hediyesi olduğunu söyler ama beğendiği için de Nesrin’e hediye eder. Nesrin bir kez daha yıkılmıştır.



Elbiselerin kocasının işyerine teslim edilmesini isteyen Nesrin Kenan’ın odasına girer Nesrin ve:

-“Her şeyi anlatmıştım sana bir demet menekşenin büyüsüne kapılıp. Bu muydu insanlığın? (Yüzüğü uzatıp) Sizin malınız, hakkınız geçsin istemem.”

Kenan: Dinlesen bağışlayacaksın.

Nesrin: Benim için koparıldığı günkü kadar tazeydi bu menekşeler .

Kenan: Nesrin, dur Nesrin seni seviyorum Sensiz olamam, seni seviyorum Nesrin
Diye tüm çalışanlarının ve işyerine gelmiş Banu’nun önünde çığırır.

Yıkık, dökük bir kalp ile evine dönen Nesrin evde annesinin yanında oturan Kenan’ı görür. (Kaleyi içten fethetmek ha! Seni kurnaz Kenan seni!)
Annesi:-Çile ocağına sığınanlar geri çevrilmez yavrum der ve kamera Nesrin’in yüzünde donar.



Her Bir Demet Menekşe gördüğünüzde Zeki Ökten Usta’yı Hatırlamanız Dileği ile…

Sevgiler
Billur

2 yorum:

Gulda dedi ki...

Gazetenin ilk sayfasında köşede haberi gördüğümde ben de çok üzüldüm. 16 saat sürmüş ameliyat ve kalbi dayanamamış. Güle Güle Zeki Ökten.

Hale Soygazi ne kadar güzel bir kadın. Ben bu filmi de pek hatırlayamadım. Ama yazını okuyunca artık Masumiyet Müzesi’ni okuma listene alma zamanın gelmiş diye düşünüyorum.

Ebru dedi ki...

Ellerine SAĞLIK Billur'cuğum,yine HARİKA ANLATMIŞSIN. ASeyrettiğim sahneler bir bir gözümde Canlandı:)Bence de Hale SOYGAZİ Çok çok GÜZEL bir Kadın. Hele zamanının, Filiz AKIN ghibi Avrupai Tipte Güzel dediklerinden. 2 ay kadar önce Kendisini bir hanım arkadaşıyla birlikte GEZİ Pastanesinde otururken görmüştüm. Yine ÇOK Güzeldi, farklıydı, Saçlarını Kısa kestirmiş, çok da yakışmış.
Bu arada BLOĞUNUZA ne zaman girsem - Haftada 1 oluyor - OKUMA, OKUMA, ÇOK ÇOK OKUMA İsteğim depreşiyor.Lanet olsun bu PARA için ÇALIŞMA Mecburiyetine diyorum (Ne de güzel KURTLAR VADİSİ-MURO repliği yaptım Size:)))))))
Ve tabii nihayetinde Bana en yakın olan ALKIM Kitabevinde kendimi buluyorum))))Ne kadar FAYDALISINIZ yanim))))
Çok çok Öpüyorum,
Ebru

İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails