Sone etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sone etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Haziran 2010 Pazartesi

HAZİRAN İÇİN SONE - CIV




104. Sone (CIV)


Senin gibi güzel dost sanki yaşlanır mıymış?
İlk kez göz göze geldik eşsiz güzeldin hani
İşte bugün de öylesin.
Üç karakış, Ormanlardan silkti de üç yazın kibrini,
Enfes üç bahar soluk bir güz gibi kıvrandı;
Nice mevsimler göçtü, gördüm, zaman boyunca:
Burcu burcu üç Nisan, üç Haziranda yandı;
Ama sen, ilk gördüğüm gibi körpe bir yonca…
Ah güzellik sürmez ki; sanki bir saat kolu:
Hırsızlama yürürken gidişini görmek zor.
Belki sendeki renk de çoktan tuttu da yolu
Benim gözüm yerinde sanarak aldanıyor.

Doğum bekleyen çağ, bak korkum değil nafile;
Güzelliğin yazı, sen doğmadan ölmüş bile.(*)



To me, fair friend, you never can be old,
For as you were when first your eye I ey'd,
Such seems your beauty still. Three winters cold,
Have from the forests shook three summers' pride,
Three beauteous springs to yellow autumn turn'd,
In process of the seasons have I seen,
Three April perfumes in three hot Junes burn'd,
Since first I saw you fresh, which yet are green.
Ah! yet doth beauty like a dial-hand,
Steal from his figure, and no pace perceiv'd;
So your sweet hue, which methinks still doth stand,
Hath motion, and mine eye may be deceiv'd:

For fear of which, hear this thou age unbred:
Ere you were born was beauty's summer dead


"Güzelliğin yazı, sen doğmadan ölmüş bile" satırı açıkçası beni çok sarsıyor. Tavsiye ederim her akşam yatmadan önce en az bir sone okuyun.

Israrla Haiku denemem:

Kaç yaz süren?
Ben, senden sonra doğan
İlk önce yiten

Not: Resimde gördüğünüz Ortanca; enfes iki bahar ve iki karakış boyunca, güzelliği balkonumda yeşeren çiçeğim.

(*) William Shakespeare Soneler – Türkiye İş Bankası Yayınları – Hasan Ali Yücel Klasikleri Dizisi – Çeviren: Tâlat Sait Halman

5 Mayıs 2010 Çarşamba

AYŞE İÇİN MAYIS SONESİ

Hepimiz için The Darling Buds of May





En sevilen, filmlere/müziklere en fazla konu olmuş sone ile Mayıs’ı yitirmemeniz dileği ile…


18. Sone (XVIII)

Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?
Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:
Taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler,
Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın:
Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak,
Ve sık sık kararır da yaldız düşer yüzünden;
Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak
Kader ya da varlığın bozulması yüzünden;
Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz,
Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda;
Gölgesindesin diye ecel caka satamaz
Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda:
İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir,
Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir



Shall I compare thee to a summer's day?
Thou art more lovely and more temperate:
Rough winds do shake the darling buds of may,
And summer's lease hath all too short a date:
Sometime too hot the eye of heaven shines,
And often is his gold complexion dimmed;
And every fair from fair sometime declines,
By chance or nature's changing course untrimmed;
But thy eternal summer shall not fade
Nor lose possession of that fair thou ow’st;
Nor shall death brag thou wander'st in his shade,
When in eternal lines to time thou grow’st:
So long as men can breathe or eyes can see,
So long lives this and this gives life to thee

Yine pek olmadı ama konuya ait Haiku denemem:

Mayıs umuttur
dertler güneşe döner
Aşksa direnir…


Notlar:

* Haiku yazmak ne zor. Hem 5-7-5’i tuttur, hem ne demek istiyorsan kısaca anlat, ilk dize mevsimsel bir tanım içersin, ayrıca ilk dize ile son dize arasında bir ses uyumu olsun. Ayrıca yazdığın şey “sepet sepet yumurta” kıvamında olmasın.

* Soneler ile ilgili gerçekten çok güzel bir site var. İlginizi çekiyorsa; bakmanızı tavsiye ederim. http://www.shakespeares-sonnets.com/xviiicomm.htm

* Talat Sait Halman “Rough winds do shake the darling buds of may” dizesini; “Taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler” diye çevirmiş, çok güzel de olmuş ama kayıtlara geçsin o tomurcuklar, Mayıs goncaları…

* Google sağolsun. David Gilmour’un sesi ile 18. sone ne güzel...



* Ayrıca The Darling Buds of May’de Catherine Zeta-Jones çok güzelmiş, tekrar hatırladım.


NarTube - Watch Video

* Soneler diyince aklıma yine Rufus Wainwright geldi. Hâlâ programında İstanbul yok… Hâlbuki 20 Temmuz’da Brooklyn’de Judy Garland şovunu yapacakmış, derin bir nefes aldım, bekliyorum…

Gülda

1 Nisan 2010 Perşembe

AYŞE İÇİN NİSAN SONESİ



Ayşe, Shakespeare’in soneleri deyip duruyor… Sanırım her sunum günü en az bir tanesini bize okutmaya kararlı. Hazır, Nisan gelmişken belki en sevdiğim sonelerden bir tanesini yazarsam; okumaktan kurtulurum diye düşündüm.

Şen, şakrak, gölgelerle avunurken, ama üzüntümüzü hatırlatması yerine unutturması, özümüz, sözümüz ile bir olabilsin dileğimle... (Okura not: Yazıcı bu ara öfke, sinir ve üzüntü kaplamış ruhunu bir parça ısıtmak istemektedir.)

98. Sone (XCVIII)


Sensizdim, bütün bahar yaşadım senden ırak;
Nisan bu, allı pullu, giyinmiş süslenmiş de,
Her şeye gençlik ruhu aşılamış, şen şakrak,
Gülüp oynuyor durgun Saturnus bile işte.
Ama cânım kuşların söylediği şarkılar,
Elvan elvan çiçekler, burcu burcu, alaca,
Bana bir yaz masalını anlattıramadılar,
O soylu çiçekleri ben kesemem haraca.
Zambakta beyazlığa şaşmıyorum bir türlü,
Güldeki kızıllığı övmek gelmez içimden;
Doğrusu hepsi güzel, bir içim su, büyülü,
Hepsi senin resmindir, hepsinin örneği sen.
Ama sen olmayınca kış sürdü biteviye:
Bunlarla oyalandım senden gölgeler diye.



From you have I been absent in the spring,
When proud-pied April, dressed in all his trim,
Hath put a spirit of youth in everything,
That heavy Saturn laughed and leaped with him,
Yet nor the lays of birds, nor the sweet smell
Of different flowers in odour and in hue,
Could make me any summer's story tell,
Or from their proud lap pluck them where they grew.
Nor did I wonder at the lily's white,
Nor praise the deep vermilion in the rose;
They were but sweet, but figures of delight,
Drawn after you, you pattern of all those.
Yet seemed it winter still, and, you away,
As with your shadow I with these did play
(*)

Daha bitmedi:

Konu ile ilgili bir de Haiku yazdım:)

Her halim için
bir sonem var söylemem,
ama yaşardım.


Bu benim ilk Haikum. Aslında şunu ifade etsin istiyordum: içten gelen sevgimi, öfke duyduğum tutkum bastırdı. Shakespeare soneleri ile haiku ilişkilendirme denemem ise pek birleşmedi. Bu yüzden ben biraz daha çalışayım.


Haiku ve Sone Sever Gülda

(*) William Shakespeare Soneler – Türkiye İş Bankası Yayınları – Hasan Ali Yücel Klasikleri Dizisi – Çeviren: Tâlat Sait Halman

İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails