14 Ocak 2010 Perşembe

En Sevdiğimiz Şeylerden Birkaç Tanesi

İstanbul’dan Küçükkuyu’ya varmak 7 saat kadar sürüyor. Feribotu kaçırdıysak ya da Tekirdağ’da köfte yiyeceksek 8-10 saat arası. Eğer arabada sadece ben ve Ka varsa müziği ayarlamak çok kolay oluyor. Bach’ın Coffee Cantata’ı ile yola çıkılır, ne zaman ki benim canım inanılmaz şekilde kahve ister o zaman müzik değişir, Heavy Metal, Keith Jarrett (The Köln Concert albümü), Jan Garbarek, Leonard Cohen, Deep Purple mutlaka yola eşlik eder.



Ancak bu sene arabamızda Cem ve Zey’de vardı ve bir kere daha onları bu karmaşaya sürüklemek istemedim. Aracın muavini olduğum için, herkesi mutlu edecek bir ara müziğe ihtiyacım vardı ve karşıma 2 CD’den oluşan The Best Of Jazz albümü çıktı. Kapağında 30 Great Standards of Jazz yazıyordu. Hepimizin itirazsız hoşuna gidecek ve her bir şarkı ile ilgili uzunca konuşabileceğimiz bir albüm.



Bu albümü yol boyunca dinledikten sonra o gece bir kere de Billur ile dinledik ve bu şarkıları biz seçiyor olsa idik hangi parçaları koyacağımızı sıralamaya başladık. Ve gecenin dördünde Billur’a kendi Caz Standartları’mızı listelemeyi ve yeni bir çalışma yapmayı önerdim. Hedefimiz bizi mutlu eden, her dinlediğimizde kendimizi iyi hissettiren, güzel anılarımızı hatırlatan en sevdiğimiz caz parçaları. Enstrümantal olanları ayırdık, yoksa liste uzayıp gider ve yazı dizimiz yıllarca sürerdi.

Kısaca temamız En Sevdiğimiz Şeylerden Birkaç Tanesi. Sonrasında hiç kötü hissetmemek için…

Ve listemin ilk şarkısı, olmazsa olmazı:

My Favorite Things

Raindrops on roses and whiskers on kittens
Bright copper kettles and warm woolen mittens
Brown paper packages tied up with strings
These are a few of my favorite things

Cream colored ponies and crisp apple strudels
Doorbells and sleigh bells and schnitzel with noodles
Wild geese that fly with the moon on their wings
These are a few of my favorite things

Girls in white dresses with blue satin sashes
Snowflakes that stay on my nose and eyelashes
Silver white winters that melt into springs
These are a few of my favorite things

When the dog bites
When the bee stings
When I'm feeling sad
I simply remember my favorite things
And then I don't feel so bad


Aslen bir çocuk şarkısı olan bu şarkıyı Sarah Vaughan’dan, Dave Brubeck’den John Coltrane’den, Anita Baker’dan, Al Jarreau'dan, Björk’den dinlemeyi çok seviyorum. Ama en çok Barbra Streisand’dan. Çok neşeli ve bir o kadar da kırılgan şarkı/şarkıcı olduğu için belki de.

Gülda






Sevdiğimiz caz şarkıları ile ilgili diğer yazıları buradan okuyabilirsiniz.

7 yorum:

Ayşe dedi ki...

Sevgili Gülda,

1954 yapımı The Glenn Miller Story izledin mi? Tavsiye ederim. James Stewart'un başrolde oynadığı çok keyifli bir film.

Ayşe

Peyman dedi ki...

Gülda'cım,

Güne güzel bir "caz"lı başlangıç oldu. Ofiste neredeyse her gün 1 saat caz saati yapıyoruz. Ama bu sabah ofise geldim ve önce bloga baktım, yeni giriş var mı diye. Bir yandan koyduğun parçaları dinlerken bir yandan senin ve Billur'un yazılarınızı okudum. Sonra yetmedi dinlediklerim, açtım Ella'yı, Nat King Cole'u, Louis Armstrong'u uzun uzun dinledim. Benim de cazı ilk sevmeye başlamam 802li yılların sonlarına doğru, çok gariptir ki 70'lerin ünlü İtalyan yorumcusu Mina sayesinde oldu. Cry Me A River'i ilk duyumsayarak ondan dinledim diyebilirim. Şimdilerde ise 2 sanatçıyı çok dinliyorum; Stacey Kent ve Sophie Milman. Özellikle de Stacey Kent'in ilk Marlyn Monroe'dan dinlediğim My Heart Belongs To Daddy adlı parçayı yorumlamasını çok beğeniyorum.
Müzik dolu bir gün hepinizin olsun!

Gulda dedi ki...

Ayşe,

Hem James Stewart hem Glenn Miller. Acilen bulup izlemek lazım. Sen de var mı?

Peyman,

Cry Me A River gerçekten çok güzel bir şarkı. Stacey Kent 2008’de Caz Festivali kapsamında Sepetçiler Kasrı’nda konser vermişti. Dance Me to the End of Love yorumuna hayran kalmıştım. Ancak mekân ile ilgili bir problem vardı. Sürekli gemiler mi yanaşıyordu yoksa gemi tamiratı mı yapılıyordu, bir türlü konsere odaklanamadık.

Sophie Milman ile de daha çok ilgilenmeliyim. Gerçekten güzel bir sesi var.

Ayşe dedi ki...

Bende ne yazıkki yok ama muhakkak izlenmesi gerekenler listesinde olmalı.

billur dedi ki...

Sevgili Ayşe;

James Stewart'ın oynadığı o filmi seyretmiş ve o filmde dinlediğim Moonlight Serenade şarkısına da hayran kalmıştım. Aslında bulsak bir yerlerden ve seyretsek...

Evet gerçekten Stacey Kent çok iyi ben de ona biraz daha fazla ilgi ve şefkat göstermeliyim.

Sevgiler
Billur

Ayşe dedi ki...

O kadar uzun olduki sanırım Univ. yıllarında izlemiştim Öhö 92ydi sanırım. Bi bakayım bulabilecekmiyim belkide VHS olarakda vardır elimde.

Peyman dedi ki...

Moonlight Serenade Kirpinin Zarafeti'nde Renée'nin de severek dinlediği parçalardandı. Hatta kendi sunum CD'mde background müziği olarak seçmiştim. Ofistekiler bu parçaya o kadar alıştılar ki, hâlâ ne zaman dinlesem "aaaa Muriel!!!" diye tezahürat yaparlar.

İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails