25 Nisan 2013 Perşembe

Searching For Sugar Man



Gün gelir hiç adını duymadığınız bir müzisyen, bir yazar, bir yönetmen yarattığı bir eseriyle sizi büyüleyebilir. Sosyal-kültürel hayatınızın renk pantonesine katkıda bulunabilir.
Meksika asıllı Amerikalı sanatçı Rodriguez, 70’li yılların başında Detroit’te barlarda gitar çalıp şarkı söyleyen bir gizemli adam. Bob Dylan’a olan benzerliği onun müzik yapımcıları tarafından keşfedilmesine yol açıyor. Sussex Records’la bir anlaşma yapıyor ve iki albüm çıkartıyor; Cold Fact ve Coming From Reality. Müzik listelerinde aradığı başarıyı yakalayamayan her iki albüm listelerden düşüyor ve Rodriguez, henüz çalışılmaya başlanan üçüncü albümünü yarıda bırakıp müzik piyasalarından elini eteğini çekiyor.

Ülkesinde hiç tanınmayan Rodriguez bir tesadüf sonucu Güney Afrika’ya ulaşan bir albüm kopyası ile Güney Afrika’da Elvis’ten sonra bilinen en ünlü sanatçı ünvanını elde ediyor. Sonrasında da Yeni Zelanda ve Avustralya’da tanınmaya başlıyor.
Avustralyalı bir plak şirketi, Blue Goose Music, Rodriguez’in iki stüdyo albümü ile bir compilation albümünü çıkartıyor. 1979’da Rodriguez bir Avustralya turnesi yapıyor. 1981’de son bir Avustralya turnesi gerçekleştiriyor ve sonrasında kendi basit hayatına geri dönüyor.

İnşaat işlerinde çalışarak mütevazı bir hayat sürüyor ve yıllar içinde unutulup gidiyor.
 
1991 yılında Amerika’da başarısız olan her iki albümü Güney Afrika’da CD olarak piyasaya sürülüyor. Güney Afrika’da sahip olduğu bu ünden asla haberi olmayan Rodriguez’in yeniden müzik dünyasına dönüşü ise tamamen bir tesadüf. Ki bu tesadüfü biz İsveçli yönetmen Malik Bendjelloul’un 2013 Oscar Akademi Ödülleri Yarışması'nda En İyi Belgesel Film Ödülü'nü alan Searching For Sugar Man adlı belgesel filminde öğreniyoruz.
Cape Town’da bir plak, CD mağazasının ortaklarından biri olan Stephen Segerman, askerdeyken arkadaşlarının soyadı yüzünden kendisine Sugar Man lâkabını takmaları ve bu lâkabın Rodriguez’in  Sugar Man adlı parçasından gelmesi ile Rodriguez’i aramaya başlıyor.


Plak yapımcılarını arıyor, çaldığı barlardaki barmenlerle görüşüyor, Rodriguez’in müzik hayatında ona eşlik etmiş kişilerle iletişime geçiyor. Ama kimse Rodriguez’e ne olduğunu bilmiyor.

Segerman, Rodriguez’in sahnedeyken silahla kendini vurduğu veya yine sahnede kendini yakarak intihar ettiği yolundaki gizemli ölüm haberlerini beyninin derinliklerine itip araştırmalarını 1997 yılında, The Great Rodriguez Hunt adı altında açtığı internet sitesi aracılığı ile yürütüyor.

Üç kızının en büyüğü, Segerman’in açtığı siteye, babasının Detroit’te yaşadığına dair bir mesaj bırakıyor. Ve bu mesajla Sixto Rodriguez’in gizemi sona erip, müzik dünyası kayıp cevherine kavuşuyor.

Güney Afrika’da biletlerin tamamının satıldığı altı konser ve sonrasında bir konserler dizisi Sixto Rodriguez’in kendi ülkesinde de hak ettiği üne kavuşmasını sağlıyor.
 
Searching For Sugar Man belgesel filmi ise içlerinde BAFTA ve Sundance Film Festivallerinin de olduğu pek çok film festivalinden ödülle dönüyor.
Oscar aldıktan sonra filmi seyretmek için çok da sabırsızlanmadım. Filmi seyretmemde en büyük etken,  arkadaşımın yirmi üç yaşındaki oğlunun, Rodriguez’in Sugar Man parçasını dinlememizdeki yönlendirmesi olmuştur. Sugar Man’i I Wonder, Rich Folks Hoax, Crucify Your Mind, Sandrevan Lullaby, I Think Of You, Cause isimli diğer parçaları izledi. Sözleri ve melodileri ile albümlerindeki her parça ayrı güzel. Mütevazı yaşamı seçen bir sanatçının içinde var olan aykırı kişiliğin izlerini o parçalarda buluyorsunuz.
Filmi görmeyenlere mutlaka izlemelerini tavsiye ediyorum.

Rodriguez’i dinlememiş olanlara ise mutlaka dinlemelerini… Ben ve Emre Rodriguez hayranı olduk. Günde en az bir defa albümlerini dinliyoruz. Pantonemize ayrı bir renk geldi.

Peyman

2 yorum:

korkut dedi ki...

Ben de hayranıyım 'Sugar Man' ve hikayenin

Peyman dedi ki...

Parçaları dinledikçe, böyle bir müzisyenin yıllarca gölgede kalmasına gerçekten üzülüyorum.
Bir kere daha teşekkürler Bendjelloul...

İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails