25 Eylül 2012 Salı

Yazımız Kışa Çevrildi...

Her ne kadar Gülda'yı ikna edemesem de hayatımın bir döneminde ki bu dönem ilk gençlik yıllarıdır çok içki içtiğim zamanlar oldu. Bu içki sofralarında bağıra çağıra söylenen şarkıların ve türkülerin acılarımıza -ki çoğunlukla aşk acılarıydı bunlar- hayatın artık bir anlamı olmayacağına inandığımız anların yoldaşı olan bu eserlerin içinde bazılarını hiç unutmam/unutamam. Bu şarkı ve türkülerin müzikalite olarak çok iyileri olduğu gibi burun kıvrılan arabesk eserlerde de gözyaşı döktüğümü şimdi itiraf ediyorum -neyse ilk gençliğime verin. Bazılarını unuttum, bazıları beni hatırlandığımdan gülümsetti, bazıları güldürdü ama hiç unutamadıklarım arasında Neredesin Sen? ve Yalan Dünya var. Sevgili Neşet Ertaş'ın yüreğinden taşıp gelen bu sözler ve seslerle içimizdeki ağuyu damla damla şişelere akıtırken şimdi zamansız felek hiçbir merhemi olmayan ölümü yüreği yorgunluk nedir bilmeyen bir ustayı alarak hatırlattı.... Sevgiler Billur

18 Eylül 2012 Salı

Stevie Wonder Konserinde Aklımıza Takılan Kimdi?

Geçen akşamki Stevie Wonder konseri gençliğimizdeki yaz akşamlarını, diskoları, o diskolarda heyacanla beklenen , "acaba beni dansa kaldıracak mı?" endişe ve heyacanın müsebibi olan "arkadaşın" yolunun gözlendiği aşkları hatırlatması açısından ve benim zamanımdan "henüz ölmemiş" olan sanatçılardan biriyle Nehir'i tanıştırmış olmama [ çünkü son zamanlarda "anne kimi övsen, anlatsan ölmüş oluyor" diyor] vesile olması bakımından güzeldi.

Bir başka hoşluk ise arkadaşımız D.'nin "Hani bir adam vardı. Bir lunapark'ta beyaz saçlı bir başka adamla bir şarkı söylerdi klibinde. Duysanız kesin bileceksiniz..." demesi ile yılların gerisinden bize Marc Almond'ı ve Gene Pitney'i hatırlatması idi.




Konserden eve dönünce bir kaç kez hepimizin bildiği ve sevdiği şarkıyı dinledim:Something's gotten hold of my heart.



Softcell Grubuyla müzik hayatına atılan Almond resmi sitesinden bakabildiğim kadarı ile halen çok aktif bir şekilde müzik hayatına ve konserlerine devam ediyor. Hatta en son 2007 Şubatında İstanbul'da bir konser vermiş ve Rüyalarda Buluşuruz adlı şarkıyı söylerek Zeki Müren'e olan hayranlığını dile getirmiş.2009 yılında yaşamak ve Rus müzizyenlerle çalışmak üzere Moskova'ya giden Almond Rus folk şarkılarını derlediği ve söylediği bir albüm çıkarmış. Ayrıca Tainted Love adlı şarkıyı da SoftCell grubuyla meşhur eden de Marc Almond...



Bugünlerde ciddi bir operasyon geçirmesi gerektiğinden pek çok konserini iptal etmek zorunda kalan Marc Almond umarım bir an önce iyileşir.

Sevgiler
Billur


12 Eylül 2012 Çarşamba

Ahmet Hamdi Tanpınar ile Zamanın Dışında

Önümüzdeki ay Huzur ile Ahmet Hamdi Tanpınar'la yekpare bir anın parçalanmış bir noktasında buluşacağız. Güzel bir tesadüf eseri, Bilgi Üniversitesi'nden Süha Oğuzertem de aynı istekle dolmuş olmalı ki; biz okurseverleri yedi hafta sürecek bir yolculuğa çıkarmak için kolları sıvamış durumda.

Hayatla ilgili ufak tefek sorunları çözebilirsem ben gitmek ve kökü bende bir sarmaşıkla Ahmet Hamdi Tanpınar'ın dünyasını sezmek istiyorum.




Ahmet Hamdi Tanpınar'ı Yeniden Okumak başlığı altında bir seminerler dizisine başlıyor. Seminerin tanıtımı ve katılım koşulları şu şekilde:

"Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962), son yirmi yıl içinde Türk edebiyatında en çok konuşulan yazarlardan biri oldu. Hakkında çok sayıda yazı, dosya, kitap yayımlandı, sempozyumlar düzenlendi. Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü öğretim üyelerinden Süha Oğuzertem’in yürüteceği bu yedi haftalık seminerde Tanpınar’ın kültür ve edebiyata bakışı, romanları, öyküleri ve şiirleri ele alınacak. Programa kaydolan öğrencilerin derslere belirtilen metinleri okumuş olarak gelmeleri, soru ve yorumlarıyla tartışmalara aktif olarak katılmaları beklenmektedir. Ayrıca, bu alanda yazı yazmak isteyen öğrenciler Dr. Oğuzertem’in düzenleyeceği atölyeye katılabilecektir."

Gün ve saat: Cumartesi 13.00-16.00 saatleri arası.
Yer: İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüs
Ücret: 450 TL (KDV dahil)
BİLGİ mensupları, öğrenci ve mezunlarına:%40 indirimli 270 TL (KDV dahil)
Öğrenci ve Öğretmenler:% 20 indirimli 360 TL (KDV dahil)
İletişim: 212 311 7221


Seminer Program İçeriği ise:

EDEBİYAT OKULU : TANPINAR’I YENİDEN OKUMAK (7 Hafta)

Giriş; tarihsel ve biyografik arka plan
6 Ekim 2012
19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi; Edebiyat Üzerine Makaleler; Yaşadığım Gibi
13 Ekim 2012
Hikâyeler
20 Ekim 2012
Mahur Beste
3 Kasım 2012
Huzur
10 Kasım 2012
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
17 Kasım 2012
Şiirler
24 Kasım 2012

Sevgiler
Billur

4 Eylül 2012 Salı

YEŞİLÇAM'DAN KARELER IV

Datça'da son anlarımı yaşarken vaktimi kitaplar ve eski Yeşilçam fimleri arasında böldüm. Bu bölünme arasında da koleksiyonum arasında bulunan iki fotoğrafın hangi fimlere ait olduğunu buldum. Aslında çok büyük bir çaba harcamadım bu sefer ancak bir tanesi hala meçhul ki bu uzmanlık sorusunu bilenlere buradan soracağım.

Bu kare Hicran Gecesi adlı 1968 yapımı başrollerini Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Çolpan İlhan, Sezer Güvenirgil ve Muzaffer Tema'nın paylaştığı Osman Seden'in senaryosunu ve yapımını üstlendiği bu film Güzide Sabri Aygün'ün aynı adlı eserinden uyarlanmış.





Burada bir ara verip Güzide Sabri Aygün kimdir sorusuna da cevap vermek istiyorum. Güzide Sabri Aygün ; özel öğrenim gören,Hoca Tahir Efendi'den edebiyat dersleri alan ve genellikle duygu ve hayalgücünün dayandığı eserler veren kadın romnacılarımız içinde yaygın şöhrete sahip olanlardan ilkidir.



Meşrutiyet ve Cumhuriyet devrinin ilk yıllarında halk arasında çok tutulan kara sevda romanları yazmıştır. Eserlerinin bir çok baskıları yapılmış, bazıları da birkaç defa filme alınmıştır.

İlk eseri "Münevver" 1899'da "Hanımlara mahsus gazete"de tefrika edilmiş, 1901'de de kitap halinde basılmış. Ayrıca Sırpçaya ve Ermenice'ye de tercüme edilmiştir.



Özellikle Ölmüş Bir Kadının Evrak'ı Metrukesi yedi defa basılmıştır. Bu roman da önce Metin Erksan tarafından 1956 yılında Sezer Sezin ve Kenan Artun tarafından daha sonra da yine Ediz Hun ve Hülya Koçyiğit'in başrollerini paylaştığı, Osman Seden'in yönettiği Ölmüş Bir Kadının Mektupları adıyla sinemaya aktarılmıştır.



Bu fotoğraf ise Bekri Mustafa filminden bir kare... Yönetmenliğini Süha Doğan'ın yaptığı, senaryosunu Vecdi Uygun'un kaleme aldığı ve yapımcılığını Aziz Sarıkaya'nın üstlendiği bu filmin konusunu Kirli işler çeviren bir sigorta şirketin hareketlerini kontrol etmek üzere bir polis müfettişinin görevlendirilmesi ve şirketin arkasında gizlenen çeteye girmesi gelişen olaylar oluşturmaktadır. Müfettişimiz sonunda bütün kirli işleri ortaya çıkarmakta ve şirket sahibinin kızı ile evlenmektedir.

Bu karede ise Hülya Koçyiğit acaba kiminle evlenmektedir. Pek de mutlu değil değil mi? Acaba yüreği kimde? Kuyu gözlerinde kimin akisleri mevcut? Necdet Tosun ise havalara uçacak neredeyse mutluluktan...



Sağlıcakla Kalınız
Sevgiler
Billur



1 Eylül 2012 Cumartesi

YAZ BİTTİ


Ömrümden bir yaz daha geçti. Her yaz bitiminde aklıma ister istemez Murathan Mungan'ın şiiri...


yazın bittiği her yerde söylenir
söylenmeyen şeyler kalır geriye

ve sonra hiçbir şey olmamış gibi
ağır, usul bir hazırlık başlar
uykuya başlar yeni bir mevsime

orda burda, ev içlerinde, kır kahvelerinde, deniz kenarlarında
incelen yazın akşam esintilerinde
zaman usulca sıyrılır aramızdan
ta içimizde duyarız gelecek günlerin geçmişini
başka ne gelir elimizden
büyük bir uzaklığa gülümseyerek
geçiştiririz ıskaladığımız şeyleri

yatıştırır rüzgarlar
dışavurur içimizdeki lodosu, poyrazı, günbatımlarını
saklar bizi
gözlerimizdeki hüzne "dinginlik" adını verir
"seni iyi gördüm" diyenler
biz de iyi hissederiz kendimizi
elimizden başka ne gelir ki
köşe başları, akşamüstleri, kokular
tozar gider zamanın boşluğunda
karışır anların kuytu belleğine
belki sonraları bir gün
hatırlanır aynı kederle
yazın bittiği her yerde söylenir
söyleyenler inanır gerçekten birşeylerin bittiğine
yaz biter
eskir geceler, serin hüzünlü
yeni mevsime hazırlık ömrün teğel yerleri
bir yanı telaş, bir yanı ürperten yaz sonu ikindileri
çıkarır sizi dalgın derinliğinizden
yaşadığınızı duyarsanız teninizde
bir zamanlar okumuş olduğunuz kitapları özlersiniz
sıcak odaları, beyaz, temiz yastıkları
ahşap pancurları
yaz bitti
bitmeyen şeyler kaldı geride

yaz bitti
yaz bitti
yüksek sesle söylüyorum bunu kendime
her yerde söylendiği gibi
yaz bitti
yaz bitti
hiçbir şey hiçbir şey
hiçbir şey
yalnızca üşüyorum şimdi




VEEE..Hümeyra'nın şarkısı düşer...



Sevgiler
Billur

İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails